ATMA RECEP, DİN KARDEŞİYİZ
Her ne kadar çok
partili sisteme geçmiş olsak bile, siyasi bilinç sadece iki parti üzerine
odaklanmıştır. Birisi iktidarda ki parti, diğeri ana muhalefet partisidir. Ya
iktidardan yanasın, yada muhalefetsin. Alternatif üretemeyen toplum, bu iki
parti etrafında kümelenir.
“Bir zamanlar dini kullandık” diyen Kasımpaşalı, aslında
hala siyasetini din ile soslayarak servis ediyor çünkü kıbleleri kabe değil
tarikattır. Akılcılık yerine kaderciliği benimseyen biat zihniyeti, satılmış
aydınlarıyla, yardakçı medyasıyla, müritleri şeyhleriyle, Kılıçdaroğlu ‘nun
etnik kimliğini ortaya atarak, karalama kampanyasına başlamakta gecikmediler.
İyi de adama sormazlar mı; hem kürt açılımı yapacaksınız,
sınırlarda seyyar mahkemeler kuracaksınız, pkk militanlarını aklayacak ve
onlara iş garantisi vereceksiniz. Söz konusu Kemal olunca, kendi etrafınızda
birkaç kez dönüp, Kürtçülük üzerinden saldıracaksınız!
-
Saldıracaksınız çünkü; miadınızın dolduğunu, deliğe
süpürülme vaktinizin yaklaşmış olacağını duyumsuyorsunuz.
-
Saldıracaksınız çünkü; sadece Kasımpaşalı Başbakan’ın
hakkında açılmış 64 kamu davasının dosyası raflardan inecek.
-
Saldıracaksınız çünkü; çantanız de ki AB Müktesebatı’nda
“Federe kürt devletinin kurulmasının önü açılacaktır” maddesi var ve okyanus
ötesindeki ağababalarınız bunu yapmanızı emrediyor.
Biat ettiğiniz Hıristiyan kulübünün emrettiği her şeyi
“başım gözüm üstüne” deyip yapmak zorundasınız.
-
Yapmak zorundasınız çünkü; düşlerinizde dahi
göremeyeceğiniz sermaye ve statülere onların desteği ile geldiniz ve sahip
oldunuz.
-
Yapmak zorundasınız çünkü; Kasımpaşalı nın deliğe
süpürülme vakti geldiğinde yüce divana çıkabilir ve İmralı ya kapı komşu
olabilir.
-
Yapmak zorundasınız çünkü; Kasımpaşalı nın sonu Saddam
gibi olabilir.
Oysa “biz yaptık,
olduk” diye vatandaşa yutturmaya çalıştıklarınızın ve kendi başarılarınız
gibi allayıp pullayıp, yandaşlarınız sayesinde servis ettiklerinizin tek
maddesinin size ait olmadığını, okyanus ötesindeki akıl hocalarınızın plan ve
direktifleri olduğunu biliyoruz.
Bu yalanlarınızı yutturabileceğiniz,
hazmettirebileceğiniz kitlenin sayısı ve
sosyal-kültürel profili de bellidir. Sürekli tekrarladığınız yalanlar üzerine
oturttuğunuz kirli siyasetinizle manuple
ettiğiniz kitle sayısı da bellidir.
“F” tipi örgütün komplo türlerinden birisi olan “kaset montajlama” yöntemiyle kişinin
ahlak ve mübah değerlerine saldırmak, kendi çürümüş, erozyona uğramış ahlak
değerlerinizi perdelendiğini sanıyorsanız fena halde yanılıyorsunuz.
Yanılıyorsunuz çünkü sizler yurttaşların tamamını, gördüğüne ve duyduğuna
inanan, sorgulamayan ahmaklar topluluğu olduğunu
sanıyorsunuz. Etik olmayan her türlü
yalanın, dolanın içinde olacaksınız sonra da “eşini aldatanı mağdur göremeyiz”
diye meydan kürsülerinde nutuklar atacaksınız.
Atma Recep, din kardeşiyiz!
Yakın tarihini azbuçuk bilenler, Menderes’in partisinin
adının dahi ABD den ithal edildiğini bilirler. Uzatılan her mikrofonla meydan
kürsülerinde nutuklar atan, kendince ahlak dersine kalkışan Kasımpaşalı
başbakan, devamıyız dediği Menderes’in evli olduğu halde, opera sanatçısı Ayhan
Aydan ile olan “büyük aşkı”nı neden
söyleyemiyor?
Roman yazarı Suzan Sözen ile olan ilişkisini neden itiraf
edemiyor? Üstelik her ikisi de evli olmasına rağmen. Kapısında polislerin nöbet
tuttuğu apartman da buluşan Menderes ile Sözen in ilişkisini neden gizliyor
dersiniz? Acaba Suzan Sözen in kocasının, dönemin İstanbul emniyet müdürü
olmasından dolayı olmasın sakın? Malum polis teşkilatının çoğunluğunun
fetullahçı tarikat müridi bilinen bir gerçek.
Yani devamıyız dediği zihniyet, evli olmasına rağmen bir
değil iki defa eşini aldatmıştı. Menderes’in valizinden kadın külotunun
çıktığını söylemeye gerek var mı bilmiyorum. İşte, devamıyız dediğin zihniyet
budur!
Bunlar bilinenlerdi, ya bilinmeyenler?
Eş aldatma veya başka birisiyle birlikte olma, eşler
arasında kalması gerekir. Kaldı ki taraflardan birisi şikayetçi olmadığı
sürece, hukuk dahi müdahale etmez.
Anlaşılan
Kasımpaşalı nın yalan söylemekten pinokyo gibi burnu oldukça uzamış olmalı ki
etrafındakileri görmüyor-göremiyor, veya görmek istemiyor. Komplolarla ahlak
değerleri nutku atmadan önce, etrafında kendisine biat etmiş
milletvekillerinden evli olmasına rağmen imam nikahlı olanlara ahlak dersi
vermeli.
Ahlak dersi vermek için önce kendi ahlakını gözden
geçirmeli, büründüğü dokunulmazlığı tıpkı milli görüş gömleğini çıkartıp attığı
gibi atmalı ve iddia ettiği gibi “Ak” olmalı öncelikle. Ahlak apışarasına
kaçmışsa, kalpazanlık, evrakta sahtecilik, vergi kaçakçılığı, adam kayırma,
ihaleye fesat karıştırma gibi şahsına isnat olmuş ve raflarda bekleyen,
bilinen 64 kamu davasını ahlaksızlık
olarak görmüyorsa, ulemalarına danışıp ahlak kurallarını yazılı olarak
hazırlaması gerekecektir. Aksi halde kimin ahlakını ve değerlerini, neyin
üzerinden yükseltip yücelttiği apaçık ortadır.
Yorumlar