DİLİNİ ÇIKAR BAKİİİM!...

“Aydınların aydınlatamadığı toplumu, cahiller ve şarlatanlar karartır.”
- Condorcet


Tükürük testinden, ağız, diş, dişetleri ve kanser gibi hastalıkların tespit ve teşhis edildiğini bilmesine biliyorum da, dilin uzunluğundan, çapından, yarıçapından tek seansta ilim irfan, zeka testi yapıldığını bilmiyordu bu cahil kulunuz! Neyse ki nam-ı değer avşar kızı dilini çıkartıp çenesinin altına değdirerek “Türkiye nin Einstein’i benim” deyiverince az kalsın küçük dilimi yutacaktım. Bizim literatürde dilin uzunluğu; gevezeler, boş konuşanlar için söylenmiş bir deyimdir. Oysa Hülya Avşar’ın dil farkıyla bilimin yaşamdaki rolünden girip birkaç dozda hayat dersi vermesi öyle bir aydınlık saçtı ki, hepimizin gözleri kamaştı.

Sanal ve sentetik ortamın hiyerarşisinden ağır buhranlar geçiren Hülya Avşar, bir anda ve tek dil darbesiyle bilimin içine gark oluverdi.Magazin kültürünün raconunda alt organların dile yerleşik olması, erkek deyince kavramların boşalması, kadın deyince sırtüstü orgazmın akla gelmesi, hep aynı soruyu düşürüyor belleğe…
Bilim nere, magazin nere?
Bilim adamı olma sevdasının masturbasyonu içerisinde zevkten uçmaya çabalarken, muğlak karanlık bir şekilde aydınlanmaya, 70 milyonla üç boyutlu kafa bulmaya, bilimle magazini kritik etmeye iten içgüdünün sebebini, ne izah edebildi ne de biz anlayabildik.
Nerden ve nasıl başlasak?
Avşar kızını 70 milyon, topyekün kucaklayıp nereye koysak acaba?
Veya , özellikle afili, ezberik laflar sarfederek sırf karizması ve piyasası için mi anlaşılmazı oynama rollerine bürünüyor? Ya da bilim adamlarına “ironic”, ince bir gönderme yaparak basit ve düz bir masturbasyon şovuna mı maruz kalıyoruz, anlayamadık?
Yoksa bir sanatçının, cevap bulmak için debelendiği bir “bilim” sorusuyla mı karşı karşıyayız ne dersiniz?
-Örs ve çekiç hangi harflerden oluşur?
Hülya Avşar bu soruyu cevaplayabilir mi acaba, yoksa Einstein’in o meşhur “balık kime ait?” sorusunu mu sormak yeğdir. Ne dersiniz?
Magazin-bilim farkından mı başlasak?
İzafi bilim mi, genel bilim mi, zahiri bilim mi, genele göre mi, bana göre mi yoksa Hülya Avşar’a göre mi?
Hangi literatürden girip hangi kavramlardan çıkalım?
- Hadi git ordan, bana Einstein’lik yapma ! Sen kültürler arası milli “printer” görevini üstlenip, Ricky Martin’in poposunu ellerken, Einstein 5 yaşında bilime ilgi duymaya başlamıştı.
- Sen, Tanju’yla, Coşkun’la, İbo’yla Kaya’yla, Ali’yle, Saadettin’le evcilik oynayıp kara kutuyu çözmeye çalışırken; Einstein atom bombalarının fizibilitesini yapıyordu.
- Sen, Türk bayrağı baskılı balonları yerde tekmelerken, Einstein alman Nazilerine karşı, “Manhattan” projesinin altını imzalıyordu. Ve daha niceleri…
Einstein yaratma alanı olarak düşünceyi, iradeyi zorlarken, bütün yaratıcılığını gövdesinin üzerine oturtmuş birisinin “Türkiye nin Eistein’i benim”zortlatmasını, bilime refere mi edeceğiz yani? Dil uzunluğunun; gevezelik, boş konuşmak olduğunu bilmeyecek kadar dilbilgisinden yoksun Hülya Avşar, Türkiye’nin Einstein’i olma sayıklamalarına karşın, konu başlığına sadık kalarak ve antenlerimi çıkartarak, ben de Türkiye’nin Mickey Mause ‘u olmaya adayım!

Veysel Boğatepe

Yorumlar

Popüler Yayınlar